Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde yaşanan iç çekişmeler, parti tabanında ve seçmen nezdinde büyük endişelere yol açmaktadır. İktidar mücadelesi olarak lanse edilen bu çekişmeler, aslında parti içinde ciddi bir krizle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Ancak, bu tür iç hesaplaşmaların iktidarı değiştirme planlarının bir parçası olması mümkün değildir. Tam aksine, bu durumlar CHP’nin asıl hedefi olan iktidar yürüyüşüne zarar veren ciddi engeller oluşturmaktadır.
CHP içindeki seçimler, parti içi demokrasinin bir gereği olarak yapılmaktadır ve asıl amaç, bu seçimler yoluyla parti örgütlerini daha güçlü bir şekilde iktidara hazırlamaktır. Ancak, seçimlerin hemen ardından bazı kesimlerin başvurduğu demokratik olmayan hamleler, seçilen kişilerin ellerini kollarını bağlayarak onları çalışamaz hale getirmektedir. Bu durum, partinin hedeflerine ulaşmasını engellemekle kalmayıp, seçilen temsilcilerin motivasyonunu da düşürmektedir.
İç çekişmelerin partiyi daha ileriye taşımak yerine geriye götürdüğü açıkça ortadadır. Bu süreçte, parti içinde yaşananlar yalnızca CHP’ye değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi mücadelesine de zarar vermektedir. CHP içinde demokratik yollarla seçilen kişilere yönelik yapılan engellemeler ve baskılar, adeta bir darbe girişimi olarak değerlendirilebilir. Seçimle gelenin görevini yapmasına izin verilmemesi, parti içindeki demokrasiyi zayıflatan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
CHP’nin bir an önce iç çekişmeleri bırakıp, asıl hedef olan iktidara yürüyüşe odaklanması gerekmektedir. Parti içi demokrasinin güçlendirilmesi, parti üyelerinin iradelerine saygı duyulması ve seçilen kişilerin özgürce çalışabilmelerinin sağlanması, CHP’yi iktidara taşıyacak en önemli adımlardan biri olacaktır. Aksi takdirde, parti içindeki bu çekişmeler, yalnızca CHP’yi değil, Türkiye’nin demokratik geleceğini de tehlikeye atar.
Sonuç olarak, CHP içindeki bu tür mücadelelerin hiçbir şekilde partiye ve Türkiye’ye fayda sağlamadığını, aksine büyük zararlar verdiğini kabul etmeliyiz. Bu sebeple, CHP üyeleri ve yöneticileri, iç çekişmeleri bir kenara bırakıp, partiyi iktidara taşıyacak güçlü adımlar atmalı ve parti içinde demokrasiyi daha da güçlendirmelidir. Bu, hem CHP’nin hem de Türkiye’nin yararına olacaktır.