Bursa siyasetinde sular durulmuyor. Son yerel seçimlerin ardından CHP’nin kazandığı başarı, bazı karanlık odakları rahatsız etmiş görünüyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’a yönelik iftiralarla başlayan süreç, artık sadece bir karalama kampanyası değil; partiyi içten zayıflatma çabasına dönüşmüş durumda.
Delege seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte, her seçim döneminde olduğu gibi bu süreçte de CHP Bursa İl Örgütü’nü dizayn etmeye çalışanlar sahneye çıkmaya başladı. Ancak bu defa oyun daha net, aktörler daha tanıdık. Daha önce partinin en kritik dönemlerinde ortalarda görünmeyen, İmamoğlu'nun tutuklanmasına sessiz kalan, adliye önüne gidip dayanışma göstermeyen, gençler gözaltına alınırken televizyon karşısında koltuklarından kalkmayanlar; şimdi örgütü şekillendirme çabasında.
Bu kişiler için mücadele, dayanışma veya halkın talepleri hiçbir anlam taşımıyor. Onların tek kaygısı, ellerindeki pozisyonları, koltukları korumak. Gerisi teferruat. Ne bir yürüyüşte ne bir açıklamada adlarını görebiliyoruz. Fakat kongre zamanı geldi mi, en önde yerlerini alıyorlar. CHP’nin ruhuna aykırı bu davranış biçimi, artık partililer tarafından da sorgulanıyor.
İmamoğlu’nun tutuklanmasını gizli bir sevinçle karşılayanlar, CHP’ye kayyum atanması ihtimaliyle içten içe umutlananlar, Bursa’da halkçı belediyeciliği benimseyen başkanlara operasyonların sıçramasını dileyenler... Bugün o maskelerin düştüğü bir dönemdeyiz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultayda yaptığı net çıkış da aslında bu tabloyu doğruluyor: “Gözümüz üzerinizde, ayağınızı denk alın.” Bu uyarı, sadece genel siyasete değil, yerel örgütlerdeki çıkar odaklarına da bir mesajdı. Çünkü artık CHP'de sadece koltuğu düşünenlere değil, mücadeleyi sokakta, halkla omuz omuza verenlere ihtiyaç var.
Bursa CHP’de yaşananlar sadece bir şehir meselesi değil; partinin geleceği, topluma karşı olan sorumluluğu ve halkçı siyasetin devamlılığı açısından hayati bir sınav niteliğinde. Ve bu sınavdan başarıyla çıkmak, ancak samimi bir örgütlenme ve dürüst bir siyasetle mümkün olabilir.