Bugün 8 Mart. Dünya Kadınlar Günü... Ancak ne yazık ki bu özel gün, bunca kadın cinayetinin gölgesinde, bunca eşitsizliğin içinde yine buruk bir şekilde geldi. Sokaklarda, iş yerlerinde, evlerde; hayatın her alanında kadınlar şiddete, baskıya ve ayrımcılığa maruz kalmaya devam ediyor. Kadının değerinin bir aksesuar gibi görüldüğü, yalnızca belirli günlerde hatırlandığı, ama yılın geri kalanında görmezden gelindiği bir düzende yaşıyoruz.
Kimileri, kadınların eşitlik taleplerine avazı çıktığı kadar hakaret ederek karşılık veriyor. Kimileri kurşunla, kimileri bıçakla, kimileri ise psikolojik ve ekonomik şiddetle kadınları susturmaya çalışıyor. Ancak kadınlar, her şeye rağmen direniyor, seslerini duyuruyor ve hak ettikleri eşitlik için mücadele etmeye devam ediyor.
Şiddetin gölgesinde, eşitsizliğin içinde, korkularla dolu bir toplumda bir Kadınlar Günü daha geldi. Ama bizler, bu karanlığın aydınlığa dönüşmesini sağlayacak olan gücü içimizde taşıyoruz. Gerçek bir kutlama, ancak kadınların değer gördüğü, eşitlik ve adaletin sağlandığı, gelişmiş bir ülke inşa edildiğinde mümkün olacak.
Umut etmekten ve mücadele etmekten vazgeçmeyelim. Kadınların her gün değer gördüğü, saygı duyulduğu, güvende olduğu bir dünya mümkün. Bunun için hep birlikte çalışmalı, sesimizi yükseltmeli ve değişimin parçası olmalıyız.
Eşit ve adaletli bir gelecek dileğiyle…