Sayın cumhurbaşkanım; Sizin haksızlıklara karşı olduğunuza inanarak  ülkemizde yaşanan sıkıntıların çok can yakıcı olduğunu, kamu oyunda ne denli infial yarattığını bizler görüyoruz.   Kamu oyundaki algı, sizin görevlendirdiğiniz, yetkilendirdiğiniz yetkililerin bir diğer ifadeyle yetersizlerin sizi yanılttığı yönündedir.   Bende, sizin bazı olaylar hakkında zamanında doğru bilgilerle bilgilendirilmediğinize inanıyorum.    Başta ekonomi olmak üzere görevlerin anlattıklarıyla yaptıkları, yaşam şekilleri, tasarruf tedbirleri yok sayılarak yapılan savurganlıklar, eylem ve söylemler  arasında büyük çelişkiler olduğunu, kamu harcamalarında alabildiğine savurganlığın devam ediyor olduğunu, vatandaşın sokakta çöp konteynirlerinden pazar yerlerinden  çürük meyve ve sebzeleri toplayarak ihtiyaçlarını giderdikleri hayatın gerçeği olmuştur. Asgari ücretlinin aldığı, 17.002,12 liranın barınma ihtiyacını karşılamadığı nı, Emeklerin dul ve  yetim aylığı alan vatandaşın açlık sınırında yaşadığını bilmeyen, görmeyen yok artık.   Yetkililerin, halkın karşılaştığı tüm bu zorlukları görmezden geldikleri acı bir gerçek Sayın Cumhurbaşkanım. Köylünün tarlasını ekip biçmediği, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği,bu sektörde İhracatın yerini  ithalatın aldığı, Türkiye toplumu artık üretim değil tüketim toplumu olduğu gerçeğini  kabul etti.   Sizin görevlendirdiğiniz yetkililer tarafından İslami inançlara dayalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeniden dizayn edilmesi dini inançların yani İslami düşüncenin İslami değerlerin öğretilmesini amaçlayan modelden uzaklaşılarak yalanın, talanın yetim hakkının, kamu malının kutsiyetinden uzaklaşıldığı,  haramın  helal kabul görüldüğü, çocuk tecavüzlerinin, ensest ilişkilerin, çocuk cinayetlerinin her geçen gün daha fazla yaşandığı bir gerçek Sayın Cumhurbaşkanım. Tüm bu çirkinliklerin günah olduğunu öğretmek le görevlendirilen bazı sütü bozuk şahsiyetsizler yüzünden dini inançların kötüye kullanılarak inançsız insanların çoğalmasına vesile olunmuştur. Allah korkusu taşımayan, kuldan utanmayan insanların, sağlıkta yaşanan kan dondurucu olayların, yeni doğan çetesi olarak toplumda hezeyan yaratan  bebek ölümlerinin yaşandığı yoğun bakımlarda sağlığımızı emanet ettiğimiz bazı kifayetsiz doktor, hemşire gibi  sağlık çalışanlarını, bunları bilip de görevini yapmayanları önce Allah'a sonra millet iradesini temsil eden size havale ediyorum. Saygılarımla. İsmet Okar