Türkiye’nin tüm dünya için sembol şehri olan İstanbul’da 1 Mayıs’ı trajediye dönüştüren anlayış kimin eseri acaba? Evet, tam da sormak istediğim ve milyonların isyanına, çığlığına ve sesine tercüman olacak soru bu. 42 bin polisi Taksim için seferber eden anlayışın sahibi kim? Derin bir yoksulluğu ve ekonomik krizi iliklerine kadar hisseden bu insanlara silahı doğrultan fikrin akıl babası kim? İşçilerin şöleni değilde düşman kuvvetlerinin işgaline engel bu görüntüler kimin eseri ? Kimi, kimden korumak istediler? Trajedik bir görüntüyle; Bozdoğan Kemer’lerini eli coplu, Beli silahlı, Başı kasklı, Kolluk kuvvetlerini neden ve  kimden kapattı?  Bu korku imparatorluğunu uluslararası haber merkezlerine hangi anlayış, hangi mantıkla  yansıtma ihtiyacı hissetti? Taksim’in polis ablukasına alınmış görüntülerini dünyaya kim, hangi anlayışla servis etti? Türkiye halklarının dünyadaki vizyonu hangi “vizyonsuzun” kararıyla heba edildi? Bu İstanbul’u ve ve Bozdoğan Kemer’inde ki fotoğrafı, ülkemize reva gören kim ya da kimler? Sayın Cumhurbaşkanı’nın yönettiği ülkede görmek istediği fotoğraf bu muydu acaba? “Türkiye halkları, 1 Mayıs’ı Taksim ve ülkenin dört bir yanında demokrasi ve işçi bayramına yakışır bir şölen havasında kutladı” diye, gururla haberler yapılsaydı, kendisi ve ülke halkları adına daha güzel olmaz mıydı? Ama olmadı… Ve olan her zamanki gibi hukuka, demokrasiye ve halkların özgürlüğüne oldu. Maalesef 1 Mayıs, dünyadaki bütün haber kanallarında; Bozdoğan Kemerlerine tespih taneleri gibi dizilmiş polislerin görüntüsü,  gaz, duman, plastik mermiler, şiddet ve gözaltılar ile  yansıtıldı.  Hem de Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıyan, yaz tatili öncesinde yaşandı, bunca olumsuzluklar.  Gelme ihtimali  olan turistlerin zihnine bu görüntüler kazınırken, sahiller, kapalı tarihi çarşılar ve turizm cenneti olan ülkemizde hayal kırıklığının yaşanacağı görüntüler olarak hafızalarda kalmaz mı ? “Dolar” ve “Avro” girişi için beklenen zamana az kalmışken hemde. Türkiye- İstanbul 2024 yılında bunu hak etti mi? diye birileri kendisine birkaç kez daha sormalı? Bu zulmü bu ülkeye reva görenler kendilerini bir kez daha sorgulamalı? “İnsanın elindeki güç, ya onu dünyanın en iyisi ya da en zalimi yapar.” diyor, büyük düşünür Eflatun/Platon. Sanırım güç  bizde ‘zalim yaptı.’  Halbu ki, toplumun ‘iyi, güzel ve mutlu olmaya ihtiyacı var. Bugüne kadar devam ettirilen şiddet sarmalı devletin varlık nedeni haline gelmiş. 1 Mayıs dünyada emekçilerin mücadele günü biz de yine emekçilere karşı şiddet günü haline geldi. Artık yeni 1 Mayısları beklemeden değişme zamanıdır. Bunu hep birlikte yapabiliriz, başarabiliriz.