Keskin; "Benim suçum mesleğimi yapmak, savunma hakkını savunmaktı"

Cüppesiyle direndi: ‘Benim suçum mesleğimi yapmak’ Avukat Ahmet Keskin, İBB protestolarına yönelik savunma yaptığı için tutuklandı. Cezaevinden gazetemize yazdığı mektubunda, "Benim suçum mesleğimi yapmak, savunma hakkını savunmaktı" diyerek hukuk mücadelesini sürdürdü.   İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) açılan soruşturmalar ve ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ilçe başkanlarının ve İBB yöneticilerinin tutuklanmasıyla başlayan protestolarda Türkiye genelinde yüzlerce yurttaş gözaltına alındı.     Bursa’da protestoları izleyen ve gözaltına alınan yurttaşların savunmasını üstlenen avukat Ahmet Keskin, gece evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alındı. Ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. CHP üyesi ve Bursa Barosu avukatı olan Keskin, tutuklu bulunduğu Bursa H Tipi Cezaevi’nden cumhuriyet gazetesine yazdığı mektubunda yaşadıklarını ve gözlemlerini aktardı. “Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm, çalıştım. Hayatımı burada kurdum. Müvekkillerimin hak mücadelesini yürüttüm” diyen Keskin, kendisine yöneltilen suçlamaların yalnızca mesleki faaliyetleri olduğunu belirtti. Keskin, “Gözaltına alınan bir gencin darp edildiğini öğrendim. Olay yerine gittim, polise süreci hukuka uygun yürütmeleri gerektiğini söyledim. Ertesi sabah evime baskın yapıldı” ifadelerini kullandı. Keskin, meslek hayatında yüzlerce müvekkilin davasını üstlendiğini ve onların sırlarını, hak mücadelelerini temsil ettiğini belirtti. Keskin, mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Avukatlık devredilemez bir görevdir. Müvekkil ile kurulan güven bağını kimse dışarıdan sürdüremez. Ancak ben bugün bu görevimi yerine getirdiğim için cezalandırılıyorum.” ‘Savunma hakkı hedefte’ Keskin, yalnız olmadığını ve binlerce avukatın benzer gerekçelerle baskıya uğradığını söyledi. “Burada yalnızca ben değilim. Türkiye’de adalet ve savunma mücadelesi veren binlerce avukat tutuklanıyor. Günlük savunma hakkı engellendiğinde adaletsizlik ortaya çıkar” dedi. Mektubunun sonunda şu sözlerle çağrıda bulundu: “Cüppemizde ilik yok, adaletsizliğe tahammülümüz yok.”