Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Bursa Protestan Kilisesi'ne tahliye

Bursa 26.11.2024 - 09:44, Güncelleme: 26.11.2024 - 09:44
 

Bursa Protestan Kilisesi'ne tahliye

Bursa Protestan Kilisesi'ne tahliye
Bursa Protestan Kilisesi’nin Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce depreme karşı güçlendirilme yapılacağı gerekçesiyle tahliyesi istendi. Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, binanın kendi hazırlattıkları raporda sağlam olduğunu söyledi. Hukuki mücadele başlatan Kulakçıoğlu, gidecek başka bir yerlerinin olmadığını söyleyerek “Türkiye mozaiğinin dökülen taşları biz olmayalım” dedi. Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, tahliye kararını mahkemeye taşıdıklarını söyledi.  TARİHİ 1835’LERE DAYANIYOR   Dünyada üç Hristiyan mezhebinin ortak kullandığı tek kilise olan Bursa Protestan Kilisesi’nin tarihi 1835’lerde Fransa’dan ipek fabrikası kurmak için gelen birkaç fabrikatöre dayanıyor. Kiliseyi, Katolik cemaati yaptığı için ‘Fransız Kilisesi’ olarak adlandırılıyor. Kilise, Cumhuriyet Dönemi’nde restore edilse de 1972 yılında iki defa ibadet için kullanılıyor. Yıkık durumda olan bina, 2002-2004 yılları arasında yeniden restore edilerek ibadete açılıyor. Kilise, 20 yıldır 3 mezhepten yaklaşık 200 kişi tarafından ibadet için kullanılıyor.   Diri Faylara Uzaklık Haritası’na göre kilise en yakın faya 500-600 metre uzaklıkta bulunuyor. KİLİSENİN TAHLİYESİ İSTENİYOR Temmuz ayının sonlarına doğru ise Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Protestan cemaati tarafından kurulan Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı’na bir tebligat yapıldı. ‘Fransız Kilisesi’nin Hamamlar bölgesinde bulunması, yer altı su seviyesinin yüksekte kalması, zeminde sıvılaşma riski bulunması, fay hattı üzerinde bulunması, zeminde biriktiği düşünülen gerilim’ nedenleriyle kilisenin tahliyesi istendi. Fakat vakfın başkanı ve Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, gönderilen tebligattakinin aksine kilisenin Hamamlar bölgesinde olmadığını fark etti. Kulakçıoğlu, “Kilisenin bulunduğu yer, Hamamlar bölgesi değil. Bunu yazan uzaktan yazmış. Hiçbir proje yapılmamış, ön araştırma yapılmamış, ödenek çıkmamış, güçlendirmenin kaç yıl süreceği belli değil” diye konuştu. Bunun üzerine vakıf, bir jeoloji mühendisine rapor hazırlattı. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün Diri Faylara Uzaklık Haritası’na göre kilisenin en yakın faya 500-600 metre uzaklıkta bulunduğu belirtildi. ‘Zeminde sıvılaşmanın olduğu’ ifadelerine karşılık sismik ölçüm yaptırıldı. Raporda kilisenin kaya yapısında olduğu, suların kayalardan akıp gitmesi nedeniyle zeminde sıvılaşmanın mümkün olmadığı belirtildi. Binanın güçlendirmeye ihtiyacı olduğu ifadelerine karşılık ise 12 Ağustos’ta yapılan gözlemsel değerlendirmede binanın taşıyıcı kolonlarda hasar olmadığı, çatlaklara rastlanmadığı ve çökme ve oturma olmadığı' raporlandı. 2002-2004 yılları arasında gerekli olan tamiratların yapıldığını söyleyen Kulakçıoğlu, binanın yan tarafında bulunan istinat duvarının da binayı temelinden tuttuğunu ifade etti. Kulakçıoğlu, “Bir deprem olsa bu bina kolay kolay yıkılacak bir bina değil. Bu nedenle tahliye kararına itiraz ediyoruz” dedi. Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı, tahliye gerekçesindeki bilgiler yanlış olunca, tahliyenin durdurulması, hazırlanan raporun incelenmesi ve bilirkişi oluşturulması istemiyle dava açıldı. Kilisenin, sadece Bursa için değil dünyadaki cemaat için de önemli olduğu ifade ediliyor.  ‘TÜRKİYE MOZAİĞİNİN DÖKÜLEN TAŞLARI BİZ OLMAYALIM’ Mahkeme, dosyanın incelenmesine gerek olmaksızın reddine karar verdi. Mahkeme kararı vakıf tarafından istinafa taşındı. Sonuç alınmazsa Meclis’e de gidebileceklerini belirten Kulakçıoğlu, “Bizim gidecek bir yerimiz yok. Tapusunda kilise yazan bir yer yok burada. Yasalara göre Hristiyanların ibadet etmesi için başka uygun bir yer bulunmuyor” dedi. Sorunun çözümünün Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu söyleyen Kulakçıoğlu, Turizm Bakanı Nuri Ersoy’dan da randevu istediğini fakat alamadığını söyledi. İstinafa başvurulduğu ve mahkeme süreci devam ettiği için kilise halen daha kullanılır durumda. Hristiyanların dini kuruluş olarak kabul edilmediğinden dolayı hukuki varlıklarının olmadığını, bu nedenle ibadet yeri bulmakta problem yaşadıklarını aktaran Kulakçıoğlu, “Burası, Hristiyan ibadeti için bulunmuş en iyi çözüm” dedi. Binanın sadece Bursa’da ibadet eden 3 mezhep için önemli olmadığını, aynı zamanda tarihi bir değeri olduğunu da belirten Kulakçıoğlu, 2025 yılının İznik Konsili'nin 1700’nci yılı olduğunu da hatırlatarak, “Gelmek istiyorlar, bölgede kilise yok. İznik’teki kilise camileştirildi, burası da 'tahliye' denilerek kapatılmaya çalışılıyor. 'Türkiye bir mozaiktir' deniliyor ama bu ülkenin mozaiğinde dökülen taşlar biz olmayalım” şeklinde konuştu. ‘İBADET YERİMİZ ELİMİZDEN ALINIYOR’ Vakfın Başkan Yardımcısı Ali Aytaç ise kilisenin kentte sağlam kalan tarihi binalardan biri olduğunu söyleyerek, “Birçok yerli ve yabancı turisti çekiyor. 2025 yılı, İznik Konsili'nin yıl dönümü. Yurt dışından gelecek birçok turist var. Bu binanın açık kalması yerli ekonomiye de fayda sağlayacaktır. Buradan başka kullanacak bir yerimiz de yok ibadet için. Kanunlara göre evde ibadet yapmak da yasak. Bizim yasalara göre ibadet yerimizin olması gerekiyor ama bu yapılanla ibadet yerimiz elimizden alınıyor” diye konuştu. 
Bursa Protestan Kilisesi'ne tahliye

Bursa Protestan Kilisesi’nin Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce depreme karşı güçlendirilme yapılacağı gerekçesiyle tahliyesi istendi. Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, binanın kendi hazırlattıkları raporda sağlam olduğunu söyledi.

Hukuki mücadele başlatan Kulakçıoğlu, gidecek başka bir yerlerinin olmadığını söyleyerek “Türkiye mozaiğinin dökülen taşları biz olmayalım” dedi.

Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, tahliye kararını mahkemeye taşıdıklarını söyledi. 

TARİHİ 1835’LERE DAYANIYOR

 

Dünyada üç Hristiyan mezhebinin ortak kullandığı tek kilise olan Bursa Protestan Kilisesi’nin tarihi 1835’lerde Fransa’dan ipek fabrikası kurmak için gelen birkaç fabrikatöre dayanıyor. Kiliseyi, Katolik cemaati yaptığı için ‘Fransız Kilisesi’ olarak adlandırılıyor. Kilise, Cumhuriyet Dönemi’nde restore edilse de 1972 yılında iki defa ibadet için kullanılıyor. Yıkık durumda olan bina, 2002-2004 yılları arasında yeniden restore edilerek ibadete açılıyor. Kilise, 20 yıldır 3 mezhepten yaklaşık 200 kişi tarafından ibadet için kullanılıyor.

 

Diri Faylara Uzaklık Haritası’na göre kilise en yakın faya 500-600 metre uzaklıkta bulunuyor.

KİLİSENİN TAHLİYESİ İSTENİYOR

Temmuz ayının sonlarına doğru ise Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Protestan cemaati tarafından kurulan Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı’na bir tebligat yapıldı. ‘Fransız Kilisesi’nin Hamamlar bölgesinde bulunması, yer altı su seviyesinin yüksekte kalması, zeminde sıvılaşma riski bulunması, fay hattı üzerinde bulunması, zeminde biriktiği düşünülen gerilim’ nedenleriyle kilisenin tahliyesi istendi. Fakat vakfın başkanı ve Protestan din insanı İsmail Kulakçıoğlu, gönderilen tebligattakinin aksine kilisenin Hamamlar bölgesinde olmadığını fark etti.

Kulakçıoğlu, “Kilisenin bulunduğu yer, Hamamlar bölgesi değil. Bunu yazan uzaktan yazmış. Hiçbir proje yapılmamış, ön araştırma yapılmamış, ödenek çıkmamış, güçlendirmenin kaç yıl süreceği belli değil” diye konuştu.

Bunun üzerine vakıf, bir jeoloji mühendisine rapor hazırlattı. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün Diri Faylara Uzaklık Haritası’na göre kilisenin en yakın faya 500-600 metre uzaklıkta bulunduğu belirtildi.

‘Zeminde sıvılaşmanın olduğu’ ifadelerine karşılık sismik ölçüm yaptırıldı. Raporda kilisenin kaya yapısında olduğu, suların kayalardan akıp gitmesi nedeniyle zeminde sıvılaşmanın mümkün olmadığı belirtildi. Binanın güçlendirmeye ihtiyacı olduğu ifadelerine karşılık ise 12 Ağustos’ta yapılan gözlemsel değerlendirmede binanın taşıyıcı kolonlarda hasar olmadığı, çatlaklara rastlanmadığı ve çökme ve oturma olmadığı' raporlandı.

2002-2004 yılları arasında gerekli olan tamiratların yapıldığını söyleyen Kulakçıoğlu, binanın yan tarafında bulunan istinat duvarının da binayı temelinden tuttuğunu ifade etti. Kulakçıoğlu, “Bir deprem olsa bu bina kolay kolay yıkılacak bir bina değil. Bu nedenle tahliye kararına itiraz ediyoruz” dedi.

Bursa Protestan Kilisesi Yaşam ve Kültür Vakfı, tahliye gerekçesindeki bilgiler yanlış olunca, tahliyenin durdurulması, hazırlanan raporun incelenmesi ve bilirkişi oluşturulması istemiyle dava açıldı.

Kilisenin, sadece Bursa için değil dünyadaki cemaat için de önemli olduğu ifade ediliyor. 

‘TÜRKİYE MOZAİĞİNİN DÖKÜLEN TAŞLARI BİZ OLMAYALIM’

Mahkeme, dosyanın incelenmesine gerek olmaksızın reddine karar verdi. Mahkeme kararı vakıf tarafından istinafa taşındı. Sonuç alınmazsa Meclis’e de gidebileceklerini belirten Kulakçıoğlu, “Bizim gidecek bir yerimiz yok. Tapusunda kilise yazan bir yer yok burada. Yasalara göre Hristiyanların ibadet etmesi için başka uygun bir yer bulunmuyor” dedi.

Sorunun çözümünün Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu söyleyen Kulakçıoğlu, Turizm Bakanı Nuri Ersoy’dan da randevu istediğini fakat alamadığını söyledi. İstinafa başvurulduğu ve mahkeme süreci devam ettiği için kilise halen daha kullanılır durumda.
Hristiyanların dini kuruluş olarak kabul edilmediğinden dolayı hukuki varlıklarının olmadığını, bu nedenle ibadet yeri bulmakta problem yaşadıklarını aktaran Kulakçıoğlu, “Burası, Hristiyan ibadeti için bulunmuş en iyi çözüm” dedi.

Binanın sadece Bursa’da ibadet eden 3 mezhep için önemli olmadığını, aynı zamanda tarihi bir değeri olduğunu da belirten Kulakçıoğlu, 2025 yılının İznik Konsili'nin 1700’nci yılı olduğunu da hatırlatarak, “Gelmek istiyorlar, bölgede kilise yok. İznik’teki kilise camileştirildi, burası da 'tahliye' denilerek kapatılmaya çalışılıyor. 'Türkiye bir mozaiktir' deniliyor ama bu ülkenin mozaiğinde dökülen taşlar biz olmayalım” şeklinde konuştu.

‘İBADET YERİMİZ ELİMİZDEN ALINIYOR’

Vakfın Başkan Yardımcısı Ali Aytaç ise kilisenin kentte sağlam kalan tarihi binalardan biri olduğunu söyleyerek, “Birçok yerli ve yabancı turisti çekiyor. 2025 yılı, İznik Konsili'nin yıl dönümü. Yurt dışından gelecek birçok turist var. Bu binanın açık kalması yerli ekonomiye de fayda sağlayacaktır. Buradan başka kullanacak bir yerimiz de yok ibadet için. Kanunlara göre evde ibadet yapmak da yasak. Bizim yasalara göre ibadet yerimizin olması gerekiyor ama bu yapılanla ibadet yerimiz elimizden alınıyor” diye konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyakorkusuz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.