Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Bozbey ifşa etti ve rest çekti! "Hepimizde her an değişiklik olabilir!"

Bursa 29.01.2025 - 20:01, Güncelleme: 29.01.2025 - 20:01
 

Bozbey ifşa etti ve rest çekti! "Hepimizde her an değişiklik olabilir!"

Bozbey ifşa etti ve rest çekti! "Hepimizde her an değişiklik olabilir!"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısını dün gerçekleştirdi.   Kendinden her zamanki gibi emindi, mesajları da netti. Önceki gün meydana gelen Nilüfer merkezli sarsıntı şiddetli hissedilmişti. Bozbey'in de ilk gündem maddesi depremdi. Şehrin aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu, 1855'teki büyük felaket düşünüldüğünde periyodun yaklaştığını belirtti. Sıvılaşma potansiyeli olan, hasar görme riski yüksek yerlerde kentsel dönüşüme öncelik vereceklerini söyledi.   "Ağırlıklı olarak Yalova Yolu ile Sırameşeler bölgesini çalışıyoruz" dedi. Altıparmak-Çarşamba bölgesinde 20 katlı yüksek katlı yapılaşmalara izin vermeyeceklerini dile getirmesi açıkçası kent adına kıymetliydi. Unutmamak gerekir ki Alinur Aktaş döneminde, riskli yapı şerhi alıp birkaç kamu binasını yıkarak Altıparmak-Çarşamba'yı dönüştürüyoruz algısıyla Bursa'ya ikinci bir Doğanbey faciasının yaşatılması tehlikesi baş göstermişti. Bozbey, Bolu'daki yangın faciasına da değindi. Ardından sözü Uludağ'a getirdi: "Göreve geldiğimizde 1 araç ve 6 personel vardı. Biz bunu Uludağ için yeterli görmedik. 18 personel, 3 araca çıkardık. Uludağ'da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Denetimler devam ediyor. 13 otel tamamen incelendi. Ufak tefek sorunlar belirlendi." Uludağ Alan Yönetimi ile ilgili garabete de dikkat çekti: "Ulaşım, su, otopark, itfaiye ve diğer alanlarda sorumlu Büyükşehir ancak Alan Yönetimi'nin danışma kurulunda yokuz! Nasıl Alan Yönetimi bilemiyorum." Şunu söyleyeyim: Uludağ'da özel bir şirkete tanınan imtiyazların ardından yaşanan sıkıntılar had safhaya ulaşmış durumda. Önlem alınmazsa yaşanacakların bedeli ağır olacaktır olası bir felaket anında. Bursa'nın Başkanı, kentteki çevre katliamından söz ederken can çekişen Nilüfer Çayı'na sanayi bölgelerinden atıkların gittiğini belirtti ve ekledi: "Sanayi bölgelerinin arıtma tesisi olduğunu biliyoruz. Bunların atıkları olduğu gibi yine Nilüfer Çayı'na akıyor. Arıtma tesislerinin mutlaka ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürmesini istiyoruz. Nilüfer Çayı, 4. derece suya dönüşmüş durumdadır. Bu, Nilüfer Çayı'ndan sulanan hiçbir ürünü yememek gerektiği demektir. Yani Nilüfer Çayı, su kalitesi olarak 4. dereceye düşmüştür. Buradan sulanan binlerce dönüm arazi var. Bunlar hepimizin sofrasına geliyor." Bozbey'in gündeminde hava kirliliği de vardı. Maske çıkışı çarpıcıydı: "Halkımıza maalesef 'Lütfen maske takın' diyeceğiz. O hâle geldi durum. İnegöl'de bugün vatandaşlar maske takmalıdır. Kestel zaman zaman alarm veriyor. O anlarda halkımız maske takmalıdır. İnegöllülerin aldığı her nefes, onların sağlığını bozuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir." Başkan Bozbey, "Havamızı, deremizi kirleten fabrikaları 2025'ten itibaren teşhir etmeye başlayacağız" demişti. Startı, hakkındaki sıkıntılı iddialara bu sütunlarda sıklıkla değindiğimiz Bursa Çimento ile verdi: "Kestel'de çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz! Atık yakan tesisler var. Filtrelerini çalıştırmıyorlar. Analizleri devam ediyor, bunları da kamuoyuyla paylaşacağız." Yeri gelmişken, daha önce gündeme getirdiğimiz ancak ısrarla yanıtsız bırakılan şu soruları kamu adına tekrar yöneltmemiz gerekli: "Bursa Çimento'nun atık yakma tesisinin gayrisıhhi müessese çalışma ruhsatı var mı? Varsa ne zaman alındı? Söz konusu fabrikanın atık yakma tesisi, gayrisıhhi müessese çalışma ruhsatı olmadan faaliyet gösterdi mi? Bursalılar göz göre göre zehirlendi mi? Sözde modernizasyon yatırımı kapasite artışı mı?" Bozbey, Doğu Arıtma Tesisi'ne kesilen algı kokulu cezayla ilgili detaylar da verdi: "Büyükşehir Belediyesi olarak 2021'de müsilaj yaşamışsınız. Biliyorsunuz ama 2022'nin Eylül'ünde Doğu Arıtma Tesisi'nin kapasite artışını yaptırıyorsunuz. Bunu yaparken hem İller Bankası hem de Bakanlık ile birlikte yapıyorsunuz. Bu sürecin 2025'in Ağustos'unda tamamlanacağını müdürlük olarak biliyorsunuz. Yoğun yağışlarda Doğu Arıtma Tesisi'ne gelen su miktarı fazla olduğu için bir miktarının dışarıya arıtılmadan verildiğini de biliyorsunuz. Sonra yağışlı bir günde gelerek denetim yapıyorsunuz. Ceza kesiyorsunuz. Biz arıtma tesislerini yapıyoruz hiç merak etmeyin." Bozbey, bu sözlerin ardından hakkındaki sıkıntılı iddiaları köşemizde defalarca dile getirdiğimiz Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne şu ifadelerle hodri meydan dedi: "Biz gerekeni yapıyoruz. Siz de gerekeni yapın. Deşarj yapan fabrikaları kapatın da bir göreyim. Havamızı ve suyumuzu kirleten tesislere ne yapıyorsunuz? Kirli havadan veya sudan dolayı bir vatandaşımızın başına bir iş gelmişse vebali Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nündür." Bozbey, "Büyükşehir Belediyesi'nin borcu yüzde 9 düştü. BUSKİ'nin borcu ise yüzde 36 yükseldi. 5 milyar TL civarında BUSKİ'nin borcunda artış var. Tahminimize göre bu yılın sonuna kadar BUSKİ'nin borcu 25 milyar TL'ye çıkıyor. Çünkü projelerin hepsi dövizle yürütülüyor. BUSKİ'nin durumu vahim" de dedi. Diğer kurumların yapması gereken projeleri BUSKİ'nin neden dövizle borçlanarak üstlendiği incelenmeli. BUSKİ'nin kimler tarafından, nasıl batırıldığını kamuoyu öğrenmeli. Toplantının sonunda Başkan Bozbey'e görevdeki 1. yılına yaklaşırken Büyükşehir'in üst yönetimi ve iştiraklerde bir değişime gidip gitmeyeceğini sordum. Bozbey, "Hepimizde her an değişiklik olabilir" dedi gülümseyerek! Yeni yılda Büyükşehir'de üst düzey değişikliklerin olabileceğini belirterek yazıyı bitirelim.
Bozbey ifşa etti ve rest çekti! "Hepimizde her an değişiklik olabilir!"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısını dün gerçekleştirdi.

 

Kendinden her zamanki gibi emindimesajları da netti.

Önceki gün meydana gelen Nilüfer merkezli sarsıntı şiddetli hissedilmişti.

Bozbey'in de ilk gündem maddesi depremdi.

Şehrin aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu, 1855'teki büyük felaket düşünüldüğünde periyodun yaklaştığını belirtti.

Sıvılaşma potansiyeli olan, hasar görme riski yüksek yerlerde kentsel dönüşüme öncelik vereceklerini söyledi.

 

"Ağırlıklı olarak Yalova Yolu ile Sırameşeler bölgesini çalışıyoruz" dedi.

Altıparmak-Çarşamba bölgesinde 20 katlı yüksek katlı yapılaşmalara izin vermeyeceklerini dile getirmesi açıkçası kent adına kıymetliydi.

Unutmamak gerekir ki Alinur Aktaş döneminde, riskli yapı şerhi alıp birkaç kamu binasını yıkarak Altıparmak-Çarşamba'yı dönüştürüyoruz algısıyla Bursa'ya ikinci bir Doğanbey faciasının yaşatılması tehlikesi baş göstermişti.

BozbeyBolu'daki yangın faciasına da değindi.

Ardından sözü Uludağ'a getirdi:

"Göreve geldiğimizde 1 araç ve 6 personel vardı. Biz bunu Uludağ için yeterli görmedik. 18 personel, 3 araca çıkardık. Uludağ'da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Denetimler devam ediyor. 13 otel tamamen incelendi. Ufak tefek sorunlar belirlendi."

Uludağ Alan Yönetimi ile ilgili garabete de dikkat çekti:

"Ulaşım, su, otopark, itfaiye ve diğer alanlarda sorumlu Büyükşehir ancak Alan Yönetimi'nin danışma kurulunda yokuz! Nasıl Alan Yönetimi bilemiyorum."

Şunu söyleyeyim:

Uludağ'da özel bir şirkete tanınan imtiyazların ardından yaşanan sıkıntılar had safhaya ulaşmış durumda.

Önlem alınmazsa yaşanacakların bedeli ağır olacaktır olası bir felaket anında.

Bursa'nın Başkanı, kentteki çevre katliamından söz ederken can çekişen Nilüfer Çayı'na sanayi bölgelerinden atıkların gittiğini belirtti ve ekledi:

"Sanayi bölgelerinin arıtma tesisi olduğunu biliyoruz. Bunların atıkları olduğu gibi yine Nilüfer Çayı'na akıyor. Arıtma tesislerinin mutlaka ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürmesini istiyoruz. Nilüfer Çayı, 4. derece suya dönüşmüş durumdadır. Bu, Nilüfer Çayı'ndan sulanan hiçbir ürünü yememek gerektiği demektir. Yani Nilüfer Çayı, su kalitesi olarak 4. dereceye düşmüştür. Buradan sulanan binlerce dönüm arazi var. Bunlar hepimizin sofrasına geliyor."

Bozbey'in gündeminde hava kirliliği de vardı.

Maske çıkışı çarpıcıydı:

"Halkımıza maalesef 'Lütfen maske takın' diyeceğiz. O hâle geldi durum. İnegöl'de bugün vatandaşlar maske takmalıdır. Kestel zaman zaman alarm veriyor. O anlarda halkımız maske takmalıdır. İnegöllülerin aldığı her nefes, onların sağlığını bozuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir."

Başkan Bozbey"Havamızı, deremizi kirleten fabrikaları 2025'ten itibaren teşhir etmeye başlayacağız" demişti.

Startı, hakkındaki sıkıntılı iddialara bu sütunlarda sıklıkla değindiğimiz Bursa Çimento ile verdi:

"Kestel'de çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz! Atık yakan tesisler var. Filtrelerini çalıştırmıyorlar. Analizleri devam ediyor, bunları da kamuoyuyla paylaşacağız."

Yeri gelmişken, daha önce gündeme getirdiğimiz ancak ısrarla yanıtsız bırakılan şu soruları kamu adına tekrar yöneltmemiz gerekli:

"Bursa Çimento'nun atık yakma tesisinin gayrisıhhi müessese çalışma ruhsatı var mı?

Varsa ne zaman alındı?

Söz konusu fabrikanın atık yakma tesisi, gayrisıhhi müessese çalışma ruhsatı olmadan faaliyet gösterdi mi?

Bursalılar göz göre göre zehirlendi mi?

Sözde modernizasyon yatırımı kapasite artışı mı?"

Bozbey, Doğu Arıtma Tesisi'ne kesilen algı kokulu cezayla ilgili detaylar da verdi:

"Büyükşehir Belediyesi olarak 2021'de müsilaj yaşamışsınız. Biliyorsunuz ama 2022'nin Eylül'ünde Doğu Arıtma Tesisi'nin kapasite artışını yaptırıyorsunuz. Bunu yaparken hem İller Bankası hem de Bakanlık ile birlikte yapıyorsunuz. Bu sürecin 2025'in Ağustos'unda tamamlanacağını müdürlük olarak biliyorsunuz.

Yoğun yağışlarda Doğu Arıtma Tesisi'ne gelen su miktarı fazla olduğu için bir miktarının dışarıya arıtılmadan verildiğini de biliyorsunuz. Sonra yağışlı bir günde gelerek denetim yapıyorsunuz. Ceza kesiyorsunuz. Biz arıtma tesislerini yapıyoruz hiç merak etmeyin."

Bozbey, bu sözlerin ardından hakkındaki sıkıntılı iddiaları köşemizde defalarca dile getirdiğimiz Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne şu ifadelerle hodri meydan dedi:

"Biz gerekeni yapıyoruz. Siz de gerekeni yapın. Deşarj yapan fabrikaları kapatın da bir göreyim. Havamızı ve suyumuzu kirleten tesislere ne yapıyorsunuz?

Kirli havadan veya sudan dolayı bir vatandaşımızın başına bir iş gelmişse vebali Bursa Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nündür."

Bozbey, "Büyükşehir Belediyesi'nin borcu yüzde 9 düştü. BUSKİ'nin borcu ise yüzde 36 yükseldi. 5 milyar TL civarında BUSKİ'nin borcunda artış var. Tahminimize göre bu yılın sonuna kadar BUSKİ'nin borcu 25 milyar TL'ye çıkıyor. Çünkü projelerin hepsi dövizle yürütülüyor. BUSKİ'nin durumu vahim" de dedi.

Diğer kurumların yapması gereken projeleri BUSKİ'nin neden dövizle borçlanarak üstlendiği incelenmeli.

BUSKİ'nin kimler tarafından, nasıl batırıldığını kamuoyu öğrenmeli.

Toplantının sonunda Başkan Bozbey'e görevdeki 1. yılına yaklaşırken Büyükşehir'in üst yönetimi ve iştiraklerde bir değişime gidip gitmeyeceğini sordum.

Bozbey, "Hepimizde her an değişiklik olabilir" dedi gülümseyerek!

Yeni yılda Büyükşehir'de üst düzey değişikliklerin olabileceğini belirterek yazıyı bitirelim.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyakorkusuz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.