Ahlâksızlığın Kitabını Yeniden Yazıyorlar..   Günümüz siyasetinde sıkça duyduğumuz "Delikanlılığın kitabını yeniden yazmak" tabiri, genellikle cesur ve etik davranışların övgüsü olarak kullanılır. Ancak bu tabiri tersine çevirip, siyasi ahlaksızlık için kullandığınızda, karşımıza tarihin en karanlık dönemlerinden biri çıkar: 12 Mart 1971 Muhtırası. O dönem, solcu ve devrimci hareketlere karşı faşist unsurların baskısıyla siyasetin karanlık bir dönemine tanıklık ettik.   Aynı şekilde, Bugün Bursa'da bazı grupların yerelde CHP ilçeleri üzerinde benzer bir siyasi ahlaksızlık rejimi kurma çabasına girişmesi, bu şehir için kara bir leke olarak tarihe geçecektir.   Siyasetin amacı, halkın çıkarlarını gözetmek ve adil bir yönetim sağlamaktır. Ne var ki, Bursa’da belirli grupların, kendi çıkarları uğruna, siyasi etik ve ahlâk kurallarını ayaklar altına alarak yerel yönetimlerde güç elde etmeye çalıştığını görüyoruz. Bu çabalar, yalnızca CHP'yi değil, tüm Bursa halkını ve demokratik değerleri tehdit ediyor.   Faşist unsurların 12 Mart döneminde yaptıkları gibi, siyasi muhalefeti sindirme ve halkın sesini kısmaya yönelik bu tür girişimler, geçmişte kaldığını umduğumuz karanlık bir pratiğin yeniden dirilişi niteliğinde. CHP gibi köklü bir partiyi, yerelde bölmeye ve etkisiz hale getirmeye yönelik bu girişimlerin, aslında demokrasiyi zedeleyen bir strateji olduğunu anlamak zor değil. Faşizmin en büyük silahı olan korku ve sindirme politikaları, bugün Bursa’da yerel düzeyde SİYASİ ahlâksızlık rejimi kurmaya çalışan bu grupların da kullandığı yöntemlerden farksızdır.   Öyle ki,   Bursa’da bu gruplar, kendi siyasi çıkarları uğruna demokratik süreçleri manipüle etmekten çekinmiyorlar. Siyasi etik değerlerin hiçe sayıldığı, halkın iradesinin göz ardı edildiği bu tarz hamleler, sadece partiyi değil, Bursa’nın toplumsal dokusunu da derinden yaralıyor.   Bursa’nın bu kara lekesi, sadece yerel bir mesele olmaktan çıkıp, Türkiye genelinde de bir örnek teşkil etmeye başlası an meselesi gibi duruyor. Eğer bu tarz ahlaksızlıklar yerelde başarıya ulaşırsa, CHP GENEL MERKEZİ önlem almazsa başka şehirlerde de benzer girişimlerin önü açılabilir.   Unutulmamalıdır ki, demokrasinin en temel taşı yerel yönetimlerdir. Eğer bu temel taşlar ahlâksızlıkla sarsılırsa, demokrasinin genel yapısı da çökmeye başlar.   Bu duruma karşı, CHP içindeki onurlu ve ahlaklı siyasetçilerin, yereldeki bu grupların oyunlarına karşı durarak demokrasiyi savunmaları elzemdir. Delikanlılığın kitabını yeniden yazmak istiyorlarsa, bunu siyasi ahlaksızlıkla değil, halkın çıkarlarını koruyan, etik değerlere saygı gösteren bir siyaset anlayışıyla yapmalılar. Bursa’nın kara lekesini temizlemek ve gelecekte demokrasi için daha sağlam adımlar atmak, hepimizin görevidir.   Siyasi ahlaksızlığın kitabını yeniden yazmaya çalışanlar, farklı yöntemlerle ilçeler üzerinde oynayıp itibar katliamları yapacaklar. unutmasınlar ki tarih, en sonunda halkın vicdanında adil bir şekilde yargılar. Bursa halkı bu kara lekeleri unutmayacak ve hak ettikleri karşılığı er ya da geç verecektir.   Siyaset bir delikanlılık meselesi ise, bu delikanlılığın temelinde dürüstlük, etik ve halkın menfaatlerini gözetmek yatar. Ahlâksızlığın kitabını yazanlar ise sadece tarihe bir kara leke olarak geçerler.