Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

İMAMOĞLU, ‘KAYYUM ESARETİ’ YAŞATILAN ESENYURT’TAN ÇARPICI MESAJLAR VERDİ

Gündem 03.01.2025 - 23:45, Güncelleme: 03.01.2025 - 23:45
 

İMAMOĞLU, ‘KAYYUM ESARETİ’ YAŞATILAN ESENYURT’TAN ÇARPICI MESAJLAR VERDİ

İMAMOĞLU, ‘KAYYUM ESARETİ’ YAŞATILAN ESENYURT’TAN ÇARPICI MESAJLAR VERDİ
 İBB’nin 16’ncı Kent Lokantası’nın kayyum tarafından yönetilen Esenyurt Belediyesi’ne cephe bir noktada hizmete açan TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçenin farklı noktalarında yaptığı açıklamalarda birbirinden çarpıcı mesajlar verdi. İşte o mesajlardan bazıları: “65 yaşında, bu ülkede üniversitelerde, kurum ve kuruluşlarda hizmet etmiş bir profesörü, bir bilim insanını bir anda ‘terörist’ yaptılar. İçişleri Bakanı'nın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın teşekkür mektupları yazdığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde fikrine başvurulan bir akademisyeni, bir gecede terörist ettiler. Niçin? Çünkü Esenyurt'u onların eline teslim etmediği için, burada seçim kazandığı için.” “Devletimizin ‘terörist’ diye görevden aldığı Sayın TBB encümen üyesi, değerli belediye Başkanımız Ahmet Türk, devlet protokolümüzün ikinci sırasında yer alan TBMM Başkanı'yla görüştü. Ardında da devletimizi yöneten ittifakın ortağı partinin Genel Başkanı’yla bir araya geldi. Yani devlet, ‘terörist’ diye görevden aldığı bir belediye başkanını, devlet protokolü kapsamında kabul etti. Demek ki Ahmet Türk muteberdir. Bize göre de öyle zaten. Peki muteber biriyse, neden ‘terörist’ diyerek kayyum atadınız. Terör bağı varsa, neden devlet protokolü olarak karşılıyorsunuz? Devletimizi düşürdükleri durum, tam da Ahmet Özer Hocamızın yaşadığı garabetle aynı garabettir.” “Bu millet, sizi silim silim silkeleyecek. Öyle bakmayın, yani ‘efendim öyle olaylar var, böyle olaylar var, şöyle böyle..’ Hayır kardeşim, millet sizi öyle bir silkeleyecek ki, millet sizi bir daha gelmemek üzere, bu aklı, bu bir avuç insanın iktidarını, bir daha gelmemek üzere Türkiye'nin gündeminden düşürecek. Nokta. Ne oldu 31 Mart'ta? 39 ilçenin 26’sını, bizim siyaset anlayışımıza emanet etti halk. Böyle devam ederlerse, 39’da sıfır çekecekler. Bak; 39’da sıfır. Onun için bunları hala anlayamadım ben. Ben hep dedim ki bunlara, anlattım yıllardır, ‘Bizi engelleyerek seçim kazanamazsınız. Hizmet ederek seçim kazanırsınız.’ Hizmeti engelleyerek seçim kazanılamaz. Anlatamadık.” “Biraz önce buraya pazardan geldim ve pazarda vatandaşımızı dinledim. Herkes alışveriş yapamamaktan ve etiketlerin yüksekliğinden bahsediyor ne yazık ki. Ve gerçekten insanlarımızın canı çok sıkkın. Ekonomi, insanlarımızı perişan eder durumda. Yani insanların cebindeki 200 lira, en büyük paramız pula dönmüş durumda. Yani şöyle düşünün: 200 liranın çıktığı günden bugüne baktığınızda, artık kaçta birine düştü değeri, insan düşünmek bile istemiyor. Utanç duyuyoruz yani. Bizi bu kadar fakirleştiren anlayış, akılsız anlayıştır, akıl dışı ekonomi yönetimidir.” “Ekonomi sorununu çözemeyen, milletini mağdur eden insanların en çok kızdığı iki şeyi söyleyeyim mi size? Bir tanesi kent lokantası, diğeri de kreşler. Bunlara tahammül edemiyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü biz, milletimizin, onların, ‘ayaklar altına serilsin’ istediği onurunu muhafaza eden, onurlu yurttaş duygusunu muhafaza eden yerler açıyoruz burada. Buna tahammül edemiyorlar. Bir başka şey daha yapıyoruz. Kreşlerde, 2 bin 500 liraya, evladını bize emanet eden anneler, gidiyorlar, çalışıyorlar, evlerine bereket getiriyorlar, mutluluk getiriyorlar, huzur getiriyorlar. Ona da tahammül edemiyorlar.” “Bu millet sizi öyle bir silkeleyecek ki, bu memleketin hafızasından silecek, hafızasından. Onun yeri sandık. İstediğiniz kadar kaçın. İstediğiniz kadar gündemi değiştirin. İşte Ahmet Özer'i tutuklamak, hapse atmak, buraya da haksız, hukuksuz bir kayyum atamak, gündem değiştirmektir. Bu akılsız akıl, bu akıldan yoksun akıl, bunu yaparak, -milletin namusudur oyu- milletin namusuna göz dikiyor göz. Ama bu millet bunu görecek, görüyor. Bu millet, cevabını günü geldiğinde verecek. Benim yoksul vatandaşım, işsiz vatandaşım, emekçi vatandaşım, emekli vatandaşım, sandık geldiğinde diyecek ki; ‘Ha gün geldi. Yetki bende. Nasıl ki sana İstanbul'da üç defa, 5 yılda güle güle dedi, bir dahaki genel seçimde de Türkiye'den güle güle diyecek.” “Allah'ın izniyle hem kayyum gidecek, Ahmet Özer Esenyurt'un başına gelecek tekrar hem de bu milletin başından ekonomi bilmez, ekonomi cahili insanlar gidecek. Milletimizin geleceği, milletimizin parası, pulu akla ve bilime bırakılacak. O tarih yakındır, mesajı budur. Ahmet Özer özgürlüğüne kavuşacak. Bu milletin birlik beraberliği daim olacak. Türkiye'de, ekonomik krizi sona erdirecek olan iktidar başa gelecek. Bu yeni yılda dileğimiz ne varsa, önümüzdeki kısa yıllarda, bunları hep birlikte başaracağız. Her şey çok güzel olacak.”  
İMAMOĞLU, ‘KAYYUM ESARETİ’ YAŞATILAN ESENYURT’TAN ÇARPICI MESAJLAR VERDİ

 İBB’nin 16’ncı Kent Lokantası’nın kayyum tarafından yönetilen Esenyurt Belediyesi’ne cephe bir noktada hizmete açan TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçenin farklı noktalarında yaptığı açıklamalarda birbirinden çarpıcı mesajlar verdi. İşte o mesajlardan bazıları:
“65 yaşında, bu ülkede üniversitelerde, kurum ve kuruluşlarda hizmet etmiş bir profesörü, bir bilim insanını bir anda ‘terörist’ yaptılar. İçişleri Bakanı'nın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın teşekkür mektupları yazdığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde fikrine başvurulan bir akademisyeni, bir gecede terörist ettiler. Niçin? Çünkü Esenyurt'u onların eline teslim etmediği için, burada seçim kazandığı için.”
“Devletimizin ‘terörist’ diye görevden aldığı Sayın TBB encümen üyesi, değerli belediye Başkanımız Ahmet Türk, devlet protokolümüzün ikinci sırasında yer alan TBMM Başkanı'yla görüştü. Ardında da devletimizi yöneten ittifakın ortağı partinin Genel Başkanı’yla bir araya geldi. Yani devlet, ‘terörist’ diye görevden aldığı bir belediye başkanını, devlet protokolü kapsamında kabul etti. Demek ki Ahmet Türk muteberdir. Bize göre de öyle zaten. Peki muteber biriyse, neden ‘terörist’ diyerek kayyum atadınız. Terör bağı varsa, neden devlet protokolü olarak karşılıyorsunuz? Devletimizi düşürdükleri durum, tam da Ahmet Özer Hocamızın yaşadığı garabetle aynı garabettir.”
“Bu millet, sizi silim silim silkeleyecek. Öyle bakmayın, yani ‘efendim öyle olaylar var, böyle olaylar var, şöyle böyle..’ Hayır kardeşim, millet sizi öyle bir silkeleyecek ki, millet sizi bir daha gelmemek üzere, bu aklı, bu bir avuç insanın iktidarını, bir daha gelmemek üzere Türkiye'nin gündeminden düşürecek. Nokta. Ne oldu 31 Mart'ta? 39 ilçenin 26’sını, bizim siyaset anlayışımıza emanet etti halk. Böyle devam ederlerse, 39’da sıfır çekecekler. Bak; 39’da sıfır. Onun için bunları hala anlayamadım ben. Ben hep dedim ki bunlara, anlattım yıllardır, ‘Bizi engelleyerek seçim kazanamazsınız. Hizmet ederek seçim kazanırsınız.’ Hizmeti engelleyerek seçim kazanılamaz. Anlatamadık.”
“Biraz önce buraya pazardan geldim ve pazarda vatandaşımızı dinledim. Herkes alışveriş yapamamaktan ve etiketlerin yüksekliğinden bahsediyor ne yazık ki. Ve gerçekten insanlarımızın canı çok sıkkın. Ekonomi, insanlarımızı perişan eder durumda. Yani insanların cebindeki 200 lira, en büyük paramız pula dönmüş durumda. Yani şöyle düşünün: 200 liranın çıktığı günden bugüne baktığınızda, artık kaçta birine düştü değeri, insan düşünmek bile istemiyor. Utanç duyuyoruz yani. Bizi bu kadar fakirleştiren anlayış, akılsız anlayıştır, akıl dışı ekonomi yönetimidir.”
“Ekonomi sorununu çözemeyen, milletini mağdur eden insanların en çok kızdığı iki şeyi söyleyeyim mi size? Bir tanesi kent lokantası, diğeri de kreşler. Bunlara tahammül edemiyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü biz, milletimizin, onların, ‘ayaklar altına serilsin’ istediği onurunu muhafaza eden, onurlu yurttaş duygusunu muhafaza eden yerler açıyoruz burada. Buna tahammül edemiyorlar. Bir başka şey daha yapıyoruz. Kreşlerde, 2 bin 500 liraya, evladını bize emanet eden anneler, gidiyorlar, çalışıyorlar, evlerine bereket getiriyorlar, mutluluk getiriyorlar, huzur getiriyorlar. Ona da tahammül edemiyorlar.”
“Bu millet sizi öyle bir silkeleyecek ki, bu memleketin hafızasından silecek, hafızasından. Onun yeri sandık. İstediğiniz kadar kaçın. İstediğiniz kadar gündemi değiştirin. İşte Ahmet Özer'i tutuklamak, hapse atmak, buraya da haksız, hukuksuz bir kayyum atamak, gündem değiştirmektir. Bu akılsız akıl, bu akıldan yoksun akıl, bunu yaparak, -milletin namusudur oyu- milletin namusuna göz dikiyor göz. Ama bu millet bunu görecek, görüyor. Bu millet, cevabını günü geldiğinde verecek. Benim yoksul vatandaşım, işsiz vatandaşım, emekçi vatandaşım, emekli vatandaşım, sandık geldiğinde diyecek ki; ‘Ha gün geldi. Yetki bende. Nasıl ki sana İstanbul'da üç defa, 5 yılda güle güle dedi, bir dahaki genel seçimde de Türkiye'den güle güle diyecek.”
“Allah'ın izniyle hem kayyum gidecek, Ahmet Özer Esenyurt'un başına gelecek tekrar hem de bu milletin başından ekonomi bilmez, ekonomi cahili insanlar gidecek. Milletimizin geleceği, milletimizin parası, pulu akla ve bilime bırakılacak. O tarih yakındır, mesajı budur. Ahmet Özer özgürlüğüne kavuşacak. Bu milletin birlik beraberliği daim olacak. Türkiye'de, ekonomik krizi sona erdirecek olan iktidar başa gelecek. Bu yeni yılda dileğimiz ne varsa, önümüzdeki kısa yıllarda, bunları hep birlikte başaracağız. Her şey çok güzel olacak.”
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyakorkusuz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.