CHP Nilüfer İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Selin Yılmaz; 21 Nisan'da Uluyol'dayız

CHP Nilüfer İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Selin Yılmaz; 21 Nisan'da Uluyol'dayız

23 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun hukuksuz bir şekilde tutuklanması, bu ülkede hukukun ne denli siyasallaştırıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu karara karşı yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi değil, adalete inanan binlerce yurttaşımız Türkiye'nin dört bir yanında vicdanlarının sesini yükseltmiş, meydanlara inmiştir. Biz de o akşam, Bursa'da Millet Bahçesi'nde ve ertesi gün Kent Meydanı'nda bir araya geldik. Sessiz kalamazdık. Susmak, kabullenmek olurdu. O gün orada bulunan genç kardeşlerimiz de bizimle birlikte demokrasiye ve hukuka sahip çıktılar. Ve ne yazık ki, bu barışçıl eylemler esnasında gençlere yapılan haksız gözaltılara karşı mücadele eden Avukat Metin Çil ve Avukat Ahmet Keskin'in de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Günler süren gözaltılar sonucunda, 19 genç kardeşimiz ve meslektaşımız Avukat Ahmet Keskin hukuka aykırı olarak tutuklandılar. Yalnızca anayasal haklarını kullandıkları için, yalnızca "Biz buradayız" dedikleri için, yalnızca savunma hakkı için... 2911 sayılı Kanun bahane edilerek tutuklandılar. Ve bugün hâlâ altı kardeşimiz cezaevinde. Hâlâ birer "siyasi rehin" olarak içerideler. Hâlâ sevdiklerinden, geleceklerinden, özgürlüklerinden mahrumlar. 2911 sayılı kanunu CMK'nın aksine katalog suç gibi yorumladılar, hukuku değil talimatı uyguladılar. Bu kabul edilemez! Bir hukukçu olarak söylüyorum: Bu dosyada ne suç unsuru var, ne delil, ne de bir meşru gerekçe. Bir siyasetçi olarak söylüyorum: Bu bir adli işlem değil, bu açık bir siyasi gözdağıdır. Bir insan olarak söylüyorum: Bu büyük bir vicdan yarasıdır. Bu gençler bizim gençlerimiz. Bu gençler, Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz'' dediği gençler. Onlar bizim umudumuz, geleceğimiz, yol arkadaşlarımız. Sesimize ses kattıkları için cezalandırılıyorlar. Oysa onlar sustukça biz eksileceğiz. Onlar yalnız kaldıkça, biz hepimiz biraz daha yalnızlaşacağız. Ama buradan sesleniyoruz: Bu zulmü kabul etmiyoruz. Bu hukuksuzluğa boyun eğmiyoruz. Gençlerimizi, meslektaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Tutuklu bulunan 6 arkadaşımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor; adaletin gecikmeden tecelli etmesi için tüm hukukçuları, demokrat kamuoyunu ve vicdan sahibi yurttaşlarımızı dayanışmaya davet ediyoruz. Bugün susarsak, yarın hep birlikte susturulacağız. Bugün sahip çıkarsak, yarını hep birlikte kuracağız. Unutmayın, adalet gecikir ama susmaz. ve biz susmayacağız. Buradan açıkça ifade ediyoruz: Anayasal hakların kullanımı suç değildir. Barışçıl protestoları bastırmak, demokratik toplum düzenine aykırıdır. Gençlerimiz siyasi rehin değildir. Meslektaşlarımızın savunma hakkı engellenemez! Bugün burada, mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğum Bursa Barosu'na da özellikle teşekkür etmek istiyorum. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de toplumsal olaylara karşı duyarlılığını göstermiş, biz avukatları organize etmiş, yalnız bırakmamıştır. İyi ki varız, iyi ki birlikteyiz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerimize, EMEP milletvekilimize, İyi Parti milletvekilimize, İl başkanımıza, ilçe başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza mücadelede bizi yalnız bırakmadıkları için huzurlarınızda tekrar teşekkür etmek isterim. Anayasal hakkını kullandıkları için yargılanan gençlerimizin ilk duruşmasında yanlarında olmak amacıyla 21 Nisan Pazartesi günü sabah 09:30'da UluyolAdliyesi önünde buluşuyoruz. Adaletin sesini bastıramazsınız. Gençliğin iradesi hapsedilemez. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! "