Bunlardan ilki yoksullaştırma, ikincisi servet transferi ve üçüncüsü de mülksüzleştirme
Bunlardan ilki yoksullaştırma, ikincisi servet transferi ve üçüncüsü de mülksüzleştirme
Bunlardan ilki yoksullaştırma, ikincisi servet transferi ve üçüncüsü de mülksüzleştirme
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geniş yetkiler ve yurttaşların mülkiyetine doğrudan müdahale hakkı veren “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM’de 242 kabul, 74 ret oyu ile geçti. Kritik oylamaya 267 AKP milletvekilinin 44’ü, 47 MHP milletvekilinin 28’i, 128 CHP milletvekilinin 91’i, 57 DEM Parti milletvekilinin 38’i, 30 İYİ Parti milletvekilinin 24’ü, 20 Saadet Partisi milletvekilinin 12’si ve TİP’li, EMEP’li, Yeniden Refah Partili vekiller katılmadı. Kabul edilen 26 maddelik torba yasada bulunan “imar hakkı aktarımı” uygulamasıyla özel kişilerin mülkiyetindeki taşınmazların kamuya devredilmesi mümkün olacak. Kentsel planlamayı tahrip etme riski yaratan yasada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkileri artırıldı. Bu durum bakanlık üzerinden yerel yönetimlere ilişkin daha geniş bir müdahale alanı yaratacak. Söz konusu yasada, verici parselin ne kadarının imar hakkı aktarımına konu edilebileceği gibi sorular ise yanıtsız bırakıldı.
Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren ve iktidarın bugün izlediği ekonomi politikalarının üç temel ayağı bulunduğunu belirten Doç.Dr. Fatih Yaşlı, “Bunlardan ilki yoksullaştırma, ikincisi servet transferi ve üçüncüsü de mülksüzleştirme” dedi.
TBMM’den geçen yasal düzenlemenin hedefinde de mülksüzleştirme olduğuna değinen Yaşlı, “Mülksüzleştirme için kullanılan yöntemlerden birisi ‘acele kamulaştırma’ ama buradaki kamulaştırma kamu çıkarı adına değil özel çıkarlar adına yapılıyor ve kamulaştırılan araziler büyük şirketlere devrediliyor” ifadelerini kullandı.
‘KAMU DEĞİL ÖZEL ÇIKAR’
Aynı şekilde emekçilerin kent merkezi yerlerden hızla uzaklaştırılırken bu yerlerin ranta açıldığını vurgulayan Yaşlı, sözlerine şöyle devam etti: “Meclis’ten geçen son düzenleme de işte bu mülksüzleştirme sürecinin bir parçası. Bu yasaya dayanarak ufak bir imar oyunuyla sizin mülkünüze kamu tarafından ama kamu çıkarı adına değil özel çıkarlar adına el konulabiliyor ve size de başka bir yer, elbette ki şehrin merkezinden uzakta, rantsal değeri düşük bir yer gösterilebiliyor. Yani bir sabah tapulu evinizin, imar hakkı aktarımı ile şehrin ücra köşesindeki bir arsayla değiştirildiğine tanıklık edebilirsiniz. Böylece iktidarın “inşaat ekonomisi” adına zengin ettiği müteahhitler sahip oldukları sayısız avantaja bir de bunu eklemiş oluyorlar. Yasanın Meclis’ten herhangi bir dirençle karşılaşmadan ve kamuoyu tepkisi olmaksızın geçmesi ise Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu maalesef bir kez daha gözler önüne seriyor.”
İlgili maddelerle ilgili şerh düştüklerini belirten CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “İlerleyen günlerde Anayasa Mahkemesi sürecini işleteceğiz” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.