2025 yılı kâbus yılı olacak

SGK Uzmanı Özgür Erdursun, yüksek enflasyon ve düşük alım gücünün etkisiyle 2025 yılı sabit gelirli vatandaşlar için zor bir yıl olacağını dile getirdi. Erdursun'un açıklamalarında öne çıkan başlıkları sizin için derledik...

Yüksek enflasyon karşısında sabit gelirlinin maaşı eriyerek alım gücü azalıyor. AB İstatistik Ofi­si’nin 2024 Asgari Ücret Satın Alma Gücü verilerine göre, Türkiye; Karadağ, Slovak­ya, Sırbistan, Estonya, Letonya, Bulgaris­tan, Arnavutluk gibi ülkelerin üzerinde, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, Belçika, Fransa, İrlanda, Polonya, Slovenya, İspan­ya, Litvanya, Hırvatistan, Romanya, Kıbrıs, Portekiz, Yunanistan, Malta, Macaristan, Çekya gibi ülkelerin gerisinde yer alıyor.

MAAŞLAR AZ ARTIYOR MAL VE HİZMET SEKTÖRÜNDE FİYATLAR UÇUYOR

 

Mal ve hizmetlerin fiyatı yüksek oranda artarken maaşlar ise daha az artıyor. Bu orantısızlık sonucundan ise yoksul sayısında bir artış yaşanıyor.

Dünya Gazetesi'ne yazan SGK Uzmanı Özgür Erdursun'un haberine göre, Şu anda 17 bin 2 lira olan asgari ücretin yeni yılda ne kadar olacağı ise merak ediliyor. 4/A SSK kapsamında 19 milyon 192 bin kişi çalışmakta iken, zorunlu sigortalılık kapsamında çalışan sayısı 16 milyon 947 bin kişi. Bu sigortalıların ortalama yüz­de 70’i olan 13 milyon 434 bini açlık sınırı­nın altında çalışıyor.

 

 

YÜZDE 70’İ AÇLIK SINIRI ALTINDA

Erdursun, emeklilerin yüzde 70'inden fazlasının açlık sınırının altında çalıştığını belirterek, "Gıda ile birlikte diğer tüm temel harca­malar için haneye girmesi gereken toplam gelir olan ‘Yoksulluk Sınırı’ ise 66 bin 976 TL’dir" dedi.

ASGARİ ÜCRET 22 BİN TL Mİ OLACAK?

2025 yılında maaşlara yapılacak zamlardan da bahseden Erdursun, memur ve memur emeklilerine yüzde 12, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 17 enflasyon farkının verilebileceğini aktararak asgari ücretin 22 bin lira civarında olabileceğini belirtti.

SABİT GELİRLİLER DAHA DA DERİNLEMESİNE HİSSEDECEK

Erdursun, maaş düzenlemesi için şu sözleri vurguladı:

"Bu durumda 2025’te açlık ve yoksulluk sınırının altında kalan milyonlarca sabit ücretli, sabit gelirliler bireysel ekonomik krizi daha da derinlemesine hissedecek ve yaşayacak.

Tüm bu veriler göz önüne alındığında çı­kan sonuç sabit gelirlere oransal artış dı­şında ayrıca intibak ya da seyyanen zam ya­pılması gerekliliğini ortaya koymaktadır"