İki kez Olimpiyat şampiyonu Caster Semenya, "farklı" olmaktan "utanmayacağını" ve atletizm otoriteleriyle devam eden anlaşmazlığının ortasında "doğru olan için savaşacağını" söyledi.

32 yaşındaki Semenya, cinsel gelişim farklılıkları (DSD) ile doğdu ve testosteron düşürücü ilaçlar almadan kadın atletizm müsabakalarında yarışamıyor.

Güney Afrikalı, hiperandrojenizmli sporculara karşı uyguladığı ayrımcılık nedeniyle Dünya Atletizm'den hesap sormak istiyor ve yakın zamanda dikkatini madalya toplamak yerine "yetkililere karşı savaş kazanmaya" çevirdiğini ve artık Paris 2024 Olimpiyatları'nda yarışmayacağını söyledi . Bir gol.

Semenya, BBC Kahvaltı'dan Sally Nugent ile yaptığı geniş kapsamlı röportajda şunları söylüyor:

Hiperandrojenizm, kas kütlesini ve gücünü artıran bir hormon olan testosteronun normalden daha yüksek seviyeleri ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur.

2018'de uygulamaya konulan düzenlemelere göre, DSD'li sporcuların yalnızca testosteron seviyelerini düşürmeleri halinde 400 metre ile mil arasındaki kadın atletizm yarışmalarında yarışmasına izin veriliyordu.

Mart ayında Dünya Atletizm, DSD sporcularının tüm kadın yarışmalarında yarışmaya hak kazanmadan önce altı ay boyunca hormon baskılayıcı tedavi görmesi gerektiğine karar verdi.

2012 ve 2016 yıllarında Olimpiyat 800 metrede altın madalya kazanan ve aynı mesafede üç kez dünya şampiyonu olan Semenya, "Bana göre eğer kadınsanız, kadınsınızdır" dedi.

"Aranızdaki farklılıklar ne olursa olsun, hayatımı yaşamak, düşündüğüm şey için savaşmak istediğimi ve kendime inandığımı fark ettim.

"Kadın olduğumu biliyorum ve bununla birlikte gelen her şeyi kabul edin."

Semenya, geçen yıl Oregon'da düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda 5.000 metrede koşmuş ancak finale çıkamamıştı.

Temmuz ayında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kadın sporculardaki testosteron düzeyleriyle ilgili bir davada onun lehine karar verdi.

"Günün sonunda farklı olduğumu biliyorum. Tıbbi terimler ya da bana ne söyledikleri umurumda değil. Rahimsiz ya da iç testissiz doğmuş olmak. Bunlar beni daha az kadın yapmıyor." Semenya'yı ekledi.

"Bunlar benim doğduğum farklılıklar ve onları kucaklayacağım. Utanmayacağım çünkü ben farklıyım. Ben farklıyım ve özelim ve bu konuda kendimi harika hissediyorum.

"Bu, kadın sporu için neden mücadele ettiğimizle de alakalı. Kadın sporunun önemi ciddiye alınmıyor ve kendi bedenlerimizin sorumluluğunu üstlenmemiz gerekiyor. Bizim için neyin doğru olduğuna karar verin. Nasıl görüneceğimize başka bir cinsiyet karar vermiyor.

"Yeterince kadın olup olmamak bizim elimizde. Biz neyin doğru olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz, o zaman neden duralım ki."

AİHM'deki dava, spor kurumları veya DSD kurallarına karşı değildi; özellikle Semenya'nın haklarını korumadığı için İsviçre hükümetine karşıydı ve tarihi İsviçre Yüksek Mahkemesi'nin üç yıl önceki kararına kadar uzanıyordu.

AİHM, Yüksek Mahkemesi, Spor Tahkim Mahkemesi'nin (Cas) Dünya Atletizm kurallarını onaylayan kararını bozmayı reddettiğinde, İsviçre hükümetinin Semenya'yı ayrımcılığa uğramaktan korumadığını tespit etti.

Dava, İsviçre hükümetinin sevk talebi üzerine nihai karar için AİHM Büyük Dairesi'ne gönderildi.

Semenya, testosteron düşürücü ilaç almanın sağlığını tehlikeye atabileceğini ve kararın kendisinin ve diğer DSD'li sporcuların doğal yeteneklerine güvenme hakkını reddettiğini savundu.

BBC Breakfast'a verdiği demeçte, beş yaşından itibaren "farklı" olduğunu bildiğini ancak otobiyografisi The Race To Be Myself'de "rahmi veya fallop tüpleri olmadığını" ve aynı zamanda "çocuk" olduğunu öğrendiğini açıkladı. 2009'da yapılan cinsiyet testinden sonra dünyanın geri kalanı".

"Saklayacak hiçbir şeyi olmadığını" söylüyor ve ekliyor: "Ben bir kadınım ve tıpkı diğer kadınlar gibi bir vajinam var.

"Farklı bir hayat yaşıyorum ve bunu yaşamaya devam edeceğim, çünkü bu beni iyi hissettiriyor. Olmadığım biri olmayacağım çünkü kabul edilmek için uyum sağlamam gerekiyor."

Geçen hafta Semenya, pistte istediği her şeyi başardığını ve şimdi "önünü açmak ve her genç kıza iyi davranıldığından emin olmak" istediğini söyledi .

"Geleceğim adaletsizlikle mücadele etmek, kapsayıcılık ve çeşitlilik için mücadele etmektir" dedi.

"Benim açımdan bencil amaçlarla işimize giren liderlerin işimizi mahvetmesine izin vermeyeceğim. Ben kadınları güçlendirmek ve onların söz sahibi olmasını sağlamaktan yanayım.

"Şu anda sorunları ya da söyleyecek bir şeyleri varsa bunu dile getiren çok fazla kadın görmüyorum. Her kadın kendisi için savaşmalı. Ben her zaman doğru olan için savaşacağım, ne olduğunu biliyorum. Doğru, işlerin nasıl yapılması gerektiğini biliyorum. Kadın olarak uyanalım ve doğru olan için mücadele edelim."

Şunları ekledi: "[Spor liderleri] kadınları kadınlara düşman ediyor. Eğer sporcuların çıkarlarına uygun hareket ettiğinizi söylüyorsanız bunu yapın. Cinsiyetin nasıl görünmesi gerektiğine, cinsiyetin nasıl görünmesi gerektiğine karar vermek size bağlı değil. . Yönetin, para kazanın, sporu teşvik edin. Mesaj çok açık ve yüksek sesle; işinizi yapın, sporu teşvik edin ve biz sporcuları eğlendirelim."

World Athletics geçen hafta Reuters'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Dünya Atletizm her zaman yalnızca kadın kategorisini korumakla ilgilendi. Eğer bunu yapmazsak o zaman kadınlar ve genç kızlar sporu seçmeyecekler. Yani ve her zaman da öyle olmuştur, Federasyonun tek motivasyonu."

Bir sözcü BBC'ye şunları söyledi: "Dünya Atletizm'in doğrudan kendi sporumuzdaki DSD sporcularından elde edilen, yüksek testosteron düzeylerinin kadınlar kategorisinde adil olmayan bir avantaj sağladığını ve testosteron eşiklerine ilişkin yönergelerimizin gerekli olduğunu gösteren 15 yıllık verileri, gözlemleri ve bilgileri var." Kadın kategorisinin bütünlüğünü koruma amacımız açısından makul ve orantılıdır."

https://www.bbc.com/sport/athletics/67336536