"Ekmek, Gelecek, Memleket Kavgasına!" çağırıyoruz

Ülkede derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik ve geleceksizlik karşısında iktidarın politikalarına rıza göstermeyen, rejime karşı itiraz dalgasını büyüten toplumun hemen hemen her kesimi ‘Artık yeter’ seslerini yükseltmeye devam ediyor.

Siyasetin yukarısında yumuşama tartışmaları sürerken, rejim kendi krizinin derdinde. Son olarak Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davasıyla devlet-mafya-siyaset ağına ilişkin her gün yeni bir detay ortaya çıkıyor. Halkın esas gündemini ise 22 yıllık iktidarın ülkede yarattığı yıkım politikaları oluşturuyor.

Uzunca bir süredir rejime karşı yükselen isyan dalgası ısrarla sandığa indirgenmeye yönelik çabayı çoktan aşmaya başladı. İşçiler, gençler, kadınlar, veterinerler, atanmayan öğretmenler, mali müşavirler, emekliler ve üreticiler hak arama mücadelelerini sokaklara taşıyor.

Son olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 17 TL olarak açıklanan 2024 yılı yaş çay alım fiyatı, bugün saat 11.00’de Rize’nin Fındıklı ilçesinde protesto edilecek. Konuyla ilgili Fındıklı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Özsoy ve Esnaf Odası Başkanı Şakir Erduran, ‘Büyük Çay yürüyüşü’ ile ilgili konuştu.

Üreticilerin hiçbirinin açıklanan fiyattan memnun olmadığını dile getiren Özsoy, “Üretici maliyetine çay satmak istemiyor” dedi.

Özsoy şöyle konuştu: “Aslında vatandaş memnun olduğu için değil mecbur olduğu için çay topluyor. Çay hasada geldiği zaman 1 gün dalda beklemez. Ertesi gün çürümeye başlar. Üreticimiz kredi kartı borçlarıyla birlikte 6 ay boyunca bu günü beklemiş. Üretici mecbur olduğu için hasat yapıyor. Kesinlikle durumdan memnun değil. Üreticiyle birlikte sahaya çıkıp fiyattan memnun olmadığımızı anlatacağız. Bakanlık hesap uzmanlarıyla gelsin ve bizim yaptığımız maliyet hesaplamalarını çürütsün, bizi ikna etsinler böylelikle 17 TL’den devam edelim. Hal böyleyken devlet köylüye böyle bir fiyatı reva görmemeli. Yanlış acilen düzeltilmeli. Öte yandan bizim bölgemizde esnaf tamamen çay üreticisiyle ayakta duruyor. Çay üreticisi olmazsa burada küçük esnafın var olma şansı hiç yok. Esnaf hem bizi desteklemek adına hem de esnafın son esnaf kredi geri ödemesine getirilen faizler sebebiyle yaşanan mağduriyeti belirtmek amacıyla kepenk kapatma eylemi yapacaklar.”

BİR DARBE DE KARARNAMEYLE GELDİ

Fındıklı Esnaf Odası Başkanı Şakir Erduran ise esnafın kredilerle ancak ayakta kalabildiğini belirtti. Erduran, “Her geçen gün ekonomik olarak daha da zorlanan esnaf, bankalardan ve kefalet kooperatiflerden kullandığı kredilerle ayakta durmaya çalışmaktadır. Ancak bankaların yüksek faiz ve değişken kredilerle esnafın durumu daha da kötüye gitmektedir. Esnafımız daha düşük ve sabit faizli kredi için haklı olarak esnaf kefalet kooperatifine yönelmektedir” dedi.

Şöyle konuştu: “Fakat 01-05-2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile geçmiş döneme ait çekilen kredilere % 10 oranında artış yaparak düzenleme yapıldığı söyleniyor. Esnaf arkadaş bankaya taksitini ödemeye gittiğinde rakam yüksek çıkınca ne yapacağını bilmeden bankadan çıkıyor. Nedenini araştıran esnaf, önceki rakamlar çok düşük kalmış dengelemek için güncelleme yapılmış cevabını alıyor. Ben de soruyorum 11-10-2022 tarihinde yıllık % 7.50 olan faiz oranı bugün yıllık %29.00’dır. Bu kadar kısa sürede bu faiz artışının vebalını esnaf arkadaşım mı karşılayacak.

Yüksek olan dükkân kiraları elektrik faturaları adaletsiz şekilde yansıtılan vergiler esnafın belini iyice bükmüştür. Cadde ve sokaklarda boş dükkânların sayısı artmaktadır.  Zaten kredi batağında olan esnaf cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir darbe daha yemiştir”

Üretici Murat Özbulut da maliyete gelen zamların üreticiye yansımadığını belirtti. Özbulut, “Yevmiyeli çalışanların ücreti arttı ama çayın maliyeti, kuru çaya yapılan zam da dâhil olmak üzere üreticiye yapılmadı. Kuruçaya kesin olmamakla birlikte %100-%150 zam yapıldı. Ancak yaş çaya bunun yansımadığını görüyoruz. İkinci olarak çayın kilogram fiyatı hakkında ortalarda dolanan bir miktar var, iktidar bunu 19 olarak paylaşıyor ama aslında 16,670 civarında” ifadelerine yer verdi.

CHP DE EMEKLİ MİTİNGİ YAPACAK

Öte yandan CHP de çay üreticilerinin sorunlarına dikkat çekmek için ‘Çay mitingi’ düzenleyecek. CHP’nin Rize, Artvin, Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun il başkanlarının çay üreticileri için miting talebine olumlu yaklaşan CHP Lideri Özel de mitinge katılacak. Miting tarihi için 1 Haziran Cumartesi günü düzenlemesi üzerinde duruluyor.

Atanmayan öğretmenler Ankara’da eylem yapmıştı.(Fotoğraf: Evrensel)

ÖĞRETMENLER MEMLEKET KAVGASI İÇİN AYAKTA

Öte yandan geçtiğimiz hafta İstanbul Saraçhane’de yapılmayan öğretmen atamalarına karşı bir araya gelen öğretmenler, 26 Mayıs Pazar günü Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın çağrısıyla bir kez daha meydanlardan seslenecek.

Sendikadan yapılan açıklamada “Öğretmen emeğini ve öğretmenin çalışma hakkını gasp ettiler. Patronların lobisini, çıkarlarını eğitimin genel çıkarlarının üzerinde gördüler. "Ekmek, Gelecek, Memleket Kavgasına!" çağırıyoruz. Taşeller, Yüceller, Pehlivanoğlugiller, Öztürkler Yenilecek! Yusuf Tekinler Gidecek, Halk Kazanacak” denildi.

EMEKLİLER ALANLARI BIRAKMAYACAK

Emekliler ise bulundukları her alandan itirazlarını dile getirmeye devam ediyor. 25 Mayıs’ta ülkenin 8 ayrı bölgesinde Tüm Emeklilerin Sendikası’nın çağrısıyla taleplerini haykıracak olan emekliler 26 Mayıs’ta da CHP’nin çağrısıyla Ankara Tandoğan Meydanı’nda bir araya gelecek. Tüm Emeklilerin Sendikası’ndan yapılan açıklamaya göre yapılacak mitinglerde 6 talep dile getirilecek.

O talepler şöyle sıralandı:

1. Memurlara verilen 12 000 liralık seyyanen artışın bütün emeklilere verilerek, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına ( bu gün için 33000 - 35000 lira) eşitlenmesi.

2. Bayram ikramiyesinin yılda 4 defa verilmesini ve miktarının asgari ücret düzeyine yükseltilmesi.

3. Sağlığın kolay erişilebilir olmasını ve katkı paylarının kaldırılması.

4. Sendikal hakkımızın tanınması ve sendikalaşmamızın engellenmemesi.

5. 2008 de uygulamaya sokulan yasa iptal edilerek, emekliler ve çalışanların görüşü alınarak yeni bir düzenleme yapılmalıdır.

6. 3600 ek gösterge mağdurlarının sesine kulak verilmesini ve sandık emeklilerinin bayram ikramiyelerinden yararlanmasını istiyoruz.

KRİZİN FATURASINI ÖDEYEN BİZ OLMAYACAĞIZ

Mitinglerle ilgili konuşan Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen “Ülkedeki 16 milyonu aşkın emeklinin yaklaşık 10 milyonunun hazine yardımıyla beraber 10 bin civarında emekli aylığı aldığını söyledi. Ekonomik krizin faturasının emeklilere yüklemeye çalışan bir iktidar olduğunu söyleyen Ergen bu krizin faturasını emekliler olarak ödemek istemediklerini belirterek, “Bunun sorumlusu çalışanlar ve emekliler değildir. Faturasını emekçiler değil krizi yaratanlar ödesin” diye konuştu. Yapılacak maaş zamların kök maaş üzerinden yapılacağına vurgu yapan Ergen “İğneden ipliğe her şeye zam geldi. 2024 yılının ilk beş ayında otoyol ve köprülere gelen zam oranı yüzde 181 civarında her yerde böyle birçok kaleme zam geldi. Dolayısıyla emekliler zor durumda. Cüzi zamlarla maaşları yapacak çok cüzi zamlarla emeklilerin bu yılı kurtarmaları da mümkün değildir. O nedenle biz kamusal duyarlılık yaratmak için ve iktidara sesimizi duyurmak için miting yapıyoruz” dedi.

NEOLİBERAL POLİTİKALARIN SONUCU

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise 26 Mayıs’taki Ankara’da yapılacak olan mitinge çağrı yaptı. Ekonomik krizin ülkede yaşanan en büyük sorun olduğunu dile getiren Çelik,” Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem ekonomik kriz başta olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarını dile getirmeye, Türkiye’nin temel sorunlarına ses olmaya ve çözüm önerilerimizi çok güçlü bir biçimde anlatmaya bu dönem daha yüksek bir sesle devam edeceğiz. Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz hafta bir eğitim mitingi ile İstanbul’da atanamayan öğretmenlerin sesi olmaya çalıştık. Bu hafta da yine Ankara’da 26 Mayıs’ta bir emekli mitingi gerçekleştireceğiz” dedi. Şöyle konuştu: “Yaşadığımız, aslında büyük ekonomik yıkım ne yazık ki 1980 sonrası küreselleşme ve neoliberal politikaların bir sonucu. Bizde bugün 1980’de ortaya çıkan neoliberal politikaların devamını uygulayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Sosyal destek politikalarından uzak bir yönetim anlayışı Türkiye’yi yönetiyor. Yoksulluk sınırı en son verilere göre 58 bin lira. Açlık sınırı 18 bin lira. Asgari ücret 17 bin lira. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Yani insanlar açlık sınırının altında ücretlere mahkûm edilmiş durumda.”

∗∗∗

31 MART’TAN DERS ÇIKARMADILAR

Tüm Emeklilerin Sendikası Antalya Şubesi de bir basın açıklaması yaparak emeklileri 25 Mayıs Cumartesi günü yapacakları mitinge davet etti. Tüm Emeklilerin Sendikası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ferzan Sarsılmaz yaşanan ekonomik krize dikkat çekerek şunları belirtti; “Ülkemizde hukuk hiç olmadığı kadar askıya alınmış, adalet hiç olmadığı kadar yara almış, emek hiç olmadığı kadar değersizleştirilmiş, emekliler hiç olmadığı kadar yoksullaşmıştır. Ülkeyi yönetememenin sonucu ortaya çıkan ekonomik krizin faturası asgari ücretlilere, emeklilere fatura edilmek istenmektedir” Belli ki iktidar; 31 Mart uyarımızı iktidar anlamamış diyen Ferzan Sarsılmaz “Nasıl olsa seçimlere daha 4 yıl var diyerek, bizi oyalayabileceğini, hafızamızı yok sayarak, günü geldiğinde kandıracağını sanıyor. Kananlar bellidir. Biz kanmayacağız.  Bu vesileyle, 25 Mayıs’ta taleplerimizi alanlarda iktidara bir kez daha hatırlatacağız” dedi.